
Ben Berkay. Bir gün ansızın kendimi hayvan haklarını savunurken bulduğumda aslında hayvanları ne kadar sömürdüğümü fark ettim. Dünya’ya zarar verdiğimi, iklimi değiştirdiğimi ve konuşmak dışında bir eyleme geçemediğimi anladım. Bu farkındalık beni o kadar üzdü ki vegan olmaya karar vermiş oldum. Uzun bir süre sonra ilk defa vicdanen çok rahat uyuyabildim.
Ben de şimdi yaşamdan yana ile türcülükten, ayrımcılıktan, şiddetten ve nefretten uzak bir Dünya yaratacağımıza inanıyorum.

“Vegan olduktan bir süre sonra sadece kendi evimin veganı olmanın bana yetmediğini, çevre için, hayvanlar için ve geleceğimiz için bir fark yaratabilecek projelerde bulunmak istediğimi fark ettim.
Şansıma benim gibi düşünen ve benzer vizyonu paylaştığımız kişilerle tanışıp aktivizm yapma şansı buldum. Bu aktivizm ve ortaklaşmayı bir adım ileriye götürerek kendi projelerimizi hayata geçirip vegan bir yaşamın mümkün olduğunu herkese göstermeye karar verdik ve Yaşamdan Yana Derneğini kurduk.
Çok güzel işler yapacağına inandığım bu ekibin bir parçası olmaktan çok memnunum.”

Ben Ercan Balcı, Yaşamdan Yana Derneği üyesiyim.
Derneğimizi, hayvanları özgürleştirmek, gezegenimiz üzerindeki baskıyı azaltmak ve bu doğrultuda aktivizm faaliyetleri yürütmek amacıyla kurduk ve hızla aktivizm faaliyetlerine başladık.
Ankaralıyım, lisans ve lisans üstü öğrenimimi iletişim ve sosyoloji alanlarında tamamladım. Bir süre önce görev yeri değişikliği nedeniyle yurt dışında yaşamaya başladım, ancak bu durum Derneğimizle olan ilişkimi etkilemedi. Yaşamdan Yana’nın hayvanlar ve gezegenimiz lehine ne kadar tutarlı ve etkin çalışmalar yürüttüğünü uzaktan daha iyi fark ediyorum.
Hayvanların maruz kaldığı akıl almaz adaletsizliğe veganlar olarak son vereceğimize ve insanlığın bu utanç verici bu parantezinin kapanacağına inanıyorum. Hayvanlara yönelik türcü bakışımız tarihin çalışma konusu olacak. Tarihin ahlaklı ve adil tarafında yer almak için herkesi vegan olmaya ve Yaşamdan Yana olmaya davet ediyorum.

Ben Evren Yavuzcan. Ankara’dan, canlılarla çok yönlü ilgilenen bir tasarımcıyım.
Yıllarca çeşitli hayvanlarla yakın temasta yaşadım. Zamanla yanı başımda olmayan hayvanlar için olduğu gibi görmediğim ama ilişki içinde olduğum çevre için de iyi ve doğru olanı yapmanın yollarını aramaya başladım. Bu arayış sonunda yolumun “Yaşamdan Yana” ile kesişmesini sağladı.
Şimdi bizim yaptığımız hayatımızda tanık olduğumuz, insanların veya diğer hayvanların karşılaştığı hak ihlali ve çevre sorunlarına hem bilimle hem vicdanla çözüm aramak, bunu paylaşmak ve güçlenmesini sağlamak. Aslında istediğim tüm canlılar ve tüm yaşam için daha etkili ve adil bir çaba ortaya koyabilmekti. Dernekçe yürüttüğümüz süreç de gösteriyor ki kendimiz için, beraber yaşadığımız diğer bireyler için ve dünyamız için ortaya koyacağımız çaba birbirleriyle kesişmekte.

Yıllardır hayvan hakları savunucusu olan bir veganım. Hayvanların yaşam haklarına saygı duyuyor ve onların maruz kaldığı her türlü istismara karşı çıkıyorum. Bu sebeple, Türkiye’nin ikinci Ankara’nın ilk vegan derneği olan Yaşamdan Yana Derneği’nin bir üyesiyim.
Yaşamdan Yana Derneği’ne üye olmamın en büyük sebebi, hayvan haklarına dikkat çekmek ve onların yaşam koşullarını iyileştirmek için birlikte hareket etmek istememdir. Bu sayede, hayvan hakları konusunda farkındalık yaratmak, yasal düzenlemelerde değişiklik yapmak ve hayvanların korunmasını sağlamak amacıyla faaliyet gösterebiliyoruz.
Düzenlediğimiz etkinlikler, festivaller, atölyeler ve paneller sayesinde, hayvan hakları konusunda farkındalık oluşturmak ve toplumu bilinçlendirmek için faydalı bir platform sunabiliyoruz. Aynı zamanda, dernek bünyesinde yer alan diğer üyelerle bir araya gelerek, ortak çabalarımızla hayvan hakları konusunda daha etkili adımlar atabiliyoruz.
Hayvanların yaşam haklarına saygı duyan herkesi, bu mücadeleye destek olmaya ve birlikte hareket etmeye davet ediyorum.